ANI HİKÂYELER| CÜNEYT ÖZYER
Beyaz Don
- Komik Bi' Hikâye


Tanrım şiddetle kınayacağım birileri olmalı.
Buldum!.. Buldum.

Beyaz donlu genç adam yürüyordu. 40 yıl önce Ankara Atatürk Bulvarı'nda sanırım Şubat sonu ve öğlenden sonrasıydı. Beyaz donlu genç adam, hafif kambur ve eğik başıyla yere bakarak kalabalığın şaşkın bakışlarına aldırmadan hızlı adımlarla yürüyordu. O parkuru bilenler bilir... Özellikle öğrenci gençlik için mübarek (verimli, kutlu) olan Cumartesi günleri hayli kalabalıktır. Erkekler yürüyüp giden beyaz donlu genç adama ellerini “la havle” çeker gibi hayretle yukarı kaldırıp ayıplayıp-kınayarak, kadınlar elleriyle bir yanağını kapatarak sinsice, kızlar açıktan kahkaha ile gülerek bakıyordu. Ben gördüğümde Piknik’in önünden geçiyordu. Biraz peşinden gittikten sonra, bütün cesaretimi toplayıp omuzuna dokundum ve sordum:

- Ne iş birader!.. Atkımı sana verebilirim, ister misin?

Bir saniye kadar duraklayıp bana yüzünü döndü... Kızgın, donuk ve mahçuptu. Ya da bana öyle geldi. Gözlerinin çevresi kızarıktı. Çok hızlı nefes alıp veriyordu. Daha fazla dursa utanacaktı. Yüzüme -biraz teşekkür gibi hissettiğim ama- tam olarak kestiremediğim bir ifadeyle baktı.

- "Hiç" dedi ve gitti.

Atkı elimde, onu kavşağa kadar izledim. Kızılay Kavşağı’nda trafik polisi durdurdu. Sakindi. Direnmedi, kaçmaya çalışmadı. Polis bir arkadaşını çağırıp, iki taraflı koluna girerek (biraz da görüntüyü kapatarak) Selanik Caddesi’nin köşesindeki ekip otosuna kadar yürüdüler. Araca bindi ve Kolej yönünde gittiler. (O zamanlar üst geçit yoktu.)

Üstünde sadece beyaz don olan genç adamı durduran trafik polisi, uzun süredir Kızılay Meydanı Soysal Çarşı önünde görev yapıyordu. Yani Cumartesi günleri bulvar turlamalarında en sık geçtiğimiz yerdeydi. O da gençti, takılırdık. Tanıyordum. Ertesi gün sordum.

- Neymiş sorun?

Güldü, dedi ki;

- Öğrenciymiş. Okulundaki arkadaşları Sağlık Sokak’ta bir bekar evinde kalıyormuş. Hepsi Diyarbakırlı… Onlara uğramış, kağıt oynamışlar… Bütün parasını ve giysilerini kaybetmiş. Sade donuyla kalmış. Arkadaşları, “bu halde Sıhhiye’den Kızılay’a yürürsen hem giysilerini, hem paranı geri veririz” demişler.

Ankara’da bekar evinde kalan, Diyarbakırlı öğrenci gençleri şiddetle kınıyorum.

Cüneyt Özyer
Anı Hikâyeler
Şubat 2016, Bahçelievler-Ankara



< ÖNCEKİ | KURUCUYA DÖN | SONRAKİ >



Bİ' DAVET YAPIN




Temas

Görsel İletişim Tasarımı, Pazarlama İletişimi, Siyasal İletişim, Markalaştırma, Yaratıcı Yazarlık alanlarında elli yıllık deneyime sahip Üstat Cüneyt Özyer'den bir konferans almayı veya bir etkinliğinize katılmasını düşünürseniz aşağıdaki formu doldurup gönder butonuna dokunmanız yeterli. Size çok kısa sürede cevap verecektir.



Gidiyor...
Mesajınızı aldık. Teşekkür ederiz. Size en geç iki iş günü içinde cevap vereceğiz.

Bize aşağıdaki telefon veya e-posta adresimizden de ulaşabilirisiniz. Bi' kahve içmeye her zaman bekleriz.

Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi,
Başkent Güvengir Küme Evleri
2908. Sokak No: 30
Çayyolu - Ankara / Türkiye

Gsm: 0 (532) 332 37 80
e-posta: info@grafikevi.com.tr